İnsanlığın İlk İzleri

askinelibol

Öğretmen
24 Ara 2023
188
0
16

İnsanın Tarihsel Evrimi

İnsanlar, akıllarını etkin bir şekilde kullanan ve tarihsel evrim sürecinde önemli değişimlere uğrayan bir canlı türüdür. Bu evrim süreci, yüzyıllar boyunca gerçekleşmiş ve hala devam etmektedir. İnsan türünün ataları ve kuzenleri olarak kabul edilen şempanzelerden türediği düşünülmektedir. İnsan evrimini şu aşamalara ayırmak mümkündür:
Homo Erectus: Homo Habilislerden farklı olarak dört ayak üzerinde yürümezlerdi. İki ayak üzerinde hayatlarını sürdürürlerdi.
Homo Ergaster: İsmi “çalışan insan” anlamına gelir. Bu tür, elini iş tutmaya başlamış ve farklı aletler kullanmaya başlamıştır.
Homo Antecessor: “Yerleşen ve keşfeden” anlamına gelen bu insan türü, yerleşik hayata geçmeye başlamış ve çeşitli aletleri kullanarak mağaralardan çıkmıştır.
Homo Heidelbergensis: Bu tür, basit diller oluşturarak iletişim kurmaya başlamış ve ilk konuşan veya dili oluşturan insan türü olabilir.
Homo Neanderthalensis: Bu tür, ölülerini toprağa gömmeye başlamış ve modern insanlarla genetik benzerlik göstermiştir.
Homo Sapiens: Latince’de “akıllı” veya “zeki” anlamına gelen bu tür, şu anda var olan insan türüdür.
Yazı Öncesi İnsanlık ve İzler
Yazının öncesi dönemlerde, insanlar yaşam izlerini yazıya dökmemiş olsalar da, duvar resimleri gibi sanatsal ifadelerle kendilerini ifade etmişlerdir. Tarih öncesi çağlarda yaşayan insanlar, doğal ağaç kavukları ve mağaralar gibi korunaklı yerlere sığınarak doğanın zorluklarına karşı mücadele etmişlerdir. Bu döneme ait duvar resimleri, insanların ve hayvanların yaşam tarzlarını, olayları tasvir etmek için kullanılmıştır.
Avcı-Toplayıcı Yaşam ve Özellikleri
Avcı-toplayıcı yaşam tarzı, insanların yerleşik hayata geçmeden önce, avcılık ve bitki toplama temelinde geçimlerini sürdürdükleri bir dönemi ifade eder. Bu dönemde vahşi hayvanlar erkekler tarafından avlanırken, kadınlar ve çocuklar yabani bitkileri toplamaktaydı. İnsanlar, besin kaynaklarının bol olduğu yerlerde yaşamayı tercih ediyor ve göçebe bir hayat tarzı benimsemekteydiler. Göçebe yaşam tarzı, farklı kabilelerle karşılaşıldığında mal değişimine olanak tanımış ve ilk ticaret adımlarını atmalarını sağlamıştır. Avcı-toplayıcı toplumların yerleşik hayata geçmesi, hayvanları ve bitkileri evcilleştirme süreciyle gerçekleşmiştir.
Tarih Öncesi Çağlar ve Özellikleri
İnsanların geçmişlerini anlamak ve kategorize etmek amacıyla tarihçiler tarafından oluşturulan çağlar içinde, tarih öncesi çağlar belirli dönemleri ifade eder. Bu çağlar şu şekilde sıralanabilir:
  1. Eski Taş Çağı (M.Ö. 600,000 – 10,000): İnsanlar bu dönemde ağaç kavuklardan ve mağaralardan çıkmamış, avcılıkla geçinmişlerdir. Duvarlarda resim ve boyamalar bulunmaktadır.
  2. Orta Taş Çağı (M.Ö. 10,000 – 8,000): Ateşin bulunduğu bu dönemde, insanlar mağaralardan çıkmamış ancak ateşi kullanmaya başlamışlardır. Bu dönem, insanların hayvanlardan korunup, yemeklerini pişirmeye başladığı bir dönemdir.
  3. Yeni Taş Çağı (M.Ö. 8,000 – 5,500): İnsanlar havaların ılımanlaşmasıyla dere kenarlarında yaşamaya başlamış, hayvanları evcilleştirme ve tarıma başlama süreci başlamıştır. İnsanlar, topraktan ve diğer malzemelerden aletler yapmaya başlamışlardır.
  4. Bakır Çağı (Kalkolitik): İnsanlar tarafından kullanılan ilk maden bakırdır. Tarım ve hayvancılığa verilen önem artmıştır.
  5. Tunç Çağı: Tunç, bakır ve kalayın karışımıdır. Daha sağlam malzeme üretimine olanak tanımış, fazla üretim ve ticaretin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
  6. Demir Çağı: İlk krallıkların kurulduğu dönemdir. İnsanlar, bakır ve tunçtan daha sert olan demirden silahlar yapmaya başlamışlardır.
Anadolu’da Tarih Öncesi Yerleşim Yerleri
Anadolu, tarih öncesi dönemden günümüze kadar birçok yerleşim yerine ev sahipliği yapmıştır. Bu yerleşim yerleri, farklı kültürlere ait tabakalar içermektedir.
  1. Çatalhöyük (Konya): 9,000 yıl öncesine tarihlenen bu yerleşim, eski uygarlık izlerini barındırmaktadır. Çatalhöyük, o dönemdeki en kalabalık yerleşim yerlerinden biridir ve evleri bitişik düzende sıralanmıştır.

Göbeklitepe (Şanlıurfa)
Göbeklitepe, arkeologların önceki yargılarını sarsan bir keşiftir. 12 bin yıl öncesine tarihlenen tapınaklarıyla, bilim dünyasına insanların yerleşik hayata geçiş tarihini yeniden değerlendirmelerini sağlamıştır. Göbeklitepe’deki T ve L harfi şeklindeki taş dizilişleri, o dönemdeki gelişmiş mimariyi göstermekte ve tapınakların inşa edildiği zamanın ötesinde bir kültürel kompleks olduğunu göstermektedir.
Çayönü (Diyarbakır)
Çayönü, M.Ö. 12 binlere kadar uzanan tarih öncesi bir yerleşim yeridir. Bu bölgede bulunan orman ve zengin fauna, avcı-toplayıcı insanlar için mükemmel bir yaşam alanı sağlamıştır. Yerleşik hayata geçişin erken örneklerinden biri olarak kabul edilen Çayönü, tarımın başlangıcına ve hayvanların evcilleştirilmesine dair önemli gelişmelere ev sahipliği yapmıştır.
Dursunlu (Konya)
Dursunlu Köyü, Anadolu’nun en eski insan fosillerine ev sahipliği yapmaktadır. Bu bölgede keşfedilen insan fosilleri, Anadolu’nun tarih öncesi dönemine ışık tutarak, insan evrimini anlama konusunda önemli veriler sağlamıştır.
Yarımburgaz Mağarası (İstanbul)
Yarımburgaz Mağarası, Avrupa’nın en eski insan izlerini barındırmaktadır. Alt Paleolitik Çağ’a ait izler taşıyan mağara, insanlık tarihini anlama ve göç hareketlerini izleme açısından büyük öneme sahiptir.
Karain Mağarası (Antalya)
Karain Mağarası, Alt Paleolitik Dönem’den Roma Dönemi’ne kadar uzanan bir tarih aralığını kapsamaktadır. Mağaradan çıkan taşınabilir sanat eserleri, Anadolu’nun en eski sanat örneklerini temsil etmektedir. Aynı zamanda, Avrupa ve Yakın Doğu arasındaki göçleri inceleme imkanı sağlamıştır.
Bereketli Hilal Nedir ve Neresidir?
Bereketli Hilal, Mezopotamya, Kuzey Suriye, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Akdeniz’i içeren bir bölgedir. İklimin ılımanlaşması sonucu bu bölge, insanların yerleşik hayata geçiş yapmalarına uygun bir ortam sağlamıştır. Anadolu’nun Güneydoğu’sundan başlayarak, Irak’ın büyük bir kısmını içine alır. Mezopotamya’nın yanı sıra İran’ın güneybatısını, Suriye, Lübnan, Ürdün, Filistin ve Nil Nehri’nin bazı bölgelerini de içerir. Bereketli Hilal, tarımın doğduğu ve ilk yerleşkelerin kurulduğu önemli bir coğrafi bölgedir.